25 Ocak 2013 Cuma

No Stres

Bütün anneler huzurlu bir bebek ister.Benimki minik bir canavardı..Okudum,araştırdım,bütün huzursuzluğunun sebebi anne tedirginliği,anne stresi.Döndü dolaştı olay bana bağlandı.
Gerçekten de gergin,pimpirikli ve çabuk sinirlenen hallerdeydim.
Boşvermeyi öğrendim.Kocam işten geç mi gelecek boşverrrr,akşama yemek mi yok sallaa :) 
Ütü mü birikti,elbet hallolur.Biri canımı mı sıktı,görüşmem olur biter.

Ufacık şeyleri bile stres yapardım,bi kenara attım.

Size de tavsiyem gergin ve sinirliyseniz bunu üzerinizden atın,sakinleşmeye çalışın.Arada bir kendinize zaman ayırın,5 dkk bile yeterli olabiliyor zaman zaman.Bol bol gülün ve olumlu düşünmeye çalışın.Şundan emin olabilirsiniz ki rahatlamış anne baba rahatlamış bebek demektir.Bebeğinizin mutlu ve huzurlu olması tamamen sizin  elinizde.Bebeğimiz bizim ilgimize muhtaç,onunla konuşarak sevgi dolu cümleler söylediğimiz de onunla içimizden geldiği gibi oyun oynadığımızda,konuşamasa bile memnuniyetini muhakkak hissettirir.Onunla konuşurken ara verip cevap vermesine fırsat verirseniz,bir bakış,bir gülücük veya çıkaracağı seslerle bunu kesinlikle yapacaktır.

22 Ocak 2013 Salı

her an Aras

hergüne güzel başlıyorum miniğimle.Küçük canavarım tüm enerjimi emiyor.Yorgunluktan uyuyamamak durumuyla yeni tanıştım pek de memnun olamadım dogrusu. Bazen bişeyler beni delirtse de , birileriyle bişeyleri uzun uzun konuşmak rahatlatacak gibi gelse de aman diyorum enerji yetersizliğimidir ilgi alakanın tamamen çocuğa odaklanmasımıdır bilmem..
Ben bu minik canavarı hayatımın merkezine koydum koymasına da gün gelecek ( zaman su gibi akıyor diyorlar ) eğitimi için,ailesini kurmak için pır diye uçup gidecek.
İşte o güne kadar her güne gülerek,şükrederek uyansın,mutlu bir çocuk,mutlu bir yetişkin olsun..mutlu olmayı bilsin ki mutlu edebilsin istiyorum..
İlk çocuğum,bebeğim..Onu yetiştirirken neler yapmam gerektiğini okuyorum,öğreniyorum.Yapmam gerekenlerde çok net olmasam da yapmamam gerekenleri biliyorum.Biraz hayat tecrübesi biraz kalp kırıklığı birikintisi..
Daima yanında onu ihtiyaç duyduğu her konuda tatmin edici duygular verebilecek anne ve babası olmasını diliyorum.Uyanıkken Aras ile oynuyorum,uyuduğunda onun gelişimiyle ilgili okuyorum,araştırıyorum.
benim için hayat Aras ,Aras hayat :)


18 Ocak 2013 Cuma

tırıvırı

Yazıp yazıp siliyorum sanki milyonlara hitap ediyormuşum gibi.Yazacak pek bişeyim yok sanırım buara.

Herşey aynı saat 23:00 ı geçti daha yemek yemedim,yemekte yapmadım zaten.Aras bütün gün kucağımda,kollarımda,ayağımdaydı,yorgunum çok ama iyiki de var.Yalovayı özledim yine,taşınsak keşke sevdalarına daldım.Oğlumu çok seviyorum,kocamı da seviyorum.Hayatımı güzelleştiriyorlar.Benim kocam öküzdür,odundur filan ama candır,bi ara ondan uzun uzun bahsedeceğim ama şansı varsa sinirli olmadığım bi anımda yazarım :)

zayıflamam lazım,bunu düşündükçe hayat zorlaşıyor gözümde.

Anne olduğumu çok fark edemedim herhalde ki halen en güzel şeyin "kardeş" olabilmek olduğunu düşünüyorum. Aras büyüyüp anne dediğinde belki analık duygularım ağır basar :)

Size küçük kaşığımın gülen yüzüyle iyi geceler diyelimm




16 Ocak 2013 Çarşamba

gel de deli olma..

kızım çocuğu kucağa alıştırma
aman ayakta sallamaya alıştırma
biberona alıştırma,emmez sonra.
sıcağa alıştırma,erkek çocukları sıcağı sevmez
tv karşısına koymaya alıştırma
Sessizliğe alıştırma
Yalnızlığa alıştırma
Kendi yatağında uyumaya,kokuna alıştırma
Gece altını değiştirmeye alıştırma
Bolbol emzir,süt gelir emdikçe mamaya alıştırma
 
çok afedersiniz de "bok olmuş" diyesim var!!

deneyimli anneler,yaşlı teyzeler,konu komşu,ayaküstü sohbet ettiğim insanlar,sesimin gittiği herkes..
bişeye alıştırmadım istesemde alıştıramıyorum.Çocuk ağladığında öyle bi çaresizlik ki ... Sussun diye,yüzü gülsün diye yapma aman etme dediğiniz herşeyi denemeye sizi mecbur bırakıyor.Akıl verenlere kızıyorum,eleştirenlere tın diyorum. Huysuzsa bir çocuk yapacak bir şey yok.Hamileliğimin gerginliğini,anne karnında stresi almış birkere. İşte şimdi akıl verenler keşke hamileliğimde huzur verselerdi de oğlumda bende rahat etseydik..

10 Ocak 2013 Perşembe

hamilelik kiloları..

Eğlenceli,heyecanlı ve zaman zaman stres dolu geçen hamileliğin asıl can alıcı yanı,kilolar..
Ah ne özenirdim top gibi karınla,incecik kol -bacak, minik popolu hamilelere..16 kilo aldım ben.Doğumda sezeryan olunca hastaneden geldiğimde sanırım içimde bir bebek daha vardı unuttular diye düşünüyordum.Gerçi zayıftım gebe kaldığımda ondan aldığım fazla kilo çok dikkat çekmedi.Gaz,su derken şişliği indi biraz karnımın kırkım çıkana kadar.Yetmeyen sütümle emzirirkende 10 kg verdim tabi bunun içinde 3.5 kilo doğan oğlumda varsa elde kaldı 6.
Sütüm yetiyormu stresi,ye kızım süt olsun desteğiyle inen şişliği kilo olarak geri almaya başladım.Doğum kilosu sezeryan bile olsa gidebiliyor da ah o emzirirken alınan kilolar..sanki hep benimle kalacaklar gibi.
Aslında sütü arttıran bol sıvıymış ben geç öğrendim.Bir de tatlıya dadandım ki akşama kadar aç kalabilirim ama arada 1-2 gofret yersem..Günde 3-4 litre su içmeme rağmen kilo alışıma dur diyemedim.Diyet yapayım dedim ama evde tek olunca oğlumla pek düzenli beslenme şansımda olamadı.

Kilo verme planlarım bahara kaldı..

Hamilelikte en dikkat edilmesi gereken unsur kilolar..Hamileyim nasılsa alıcam kiloyu diyerek normalde yemediğim o hamur işlerini afiyetle götürdüm,boğaz açıldı birkere.Sizlere tavsiyem bebeğe faydası olacak gıdaları tabiki alın dilediğinizce ama hamur işlerine özellikle hamilelik sonrası veda edin.Tatlı ihtiyacınızı benim gibi homidi gırtlak çikolatayla değil de alternatif bir şeylerle geçiştirebilirsiniz.Mesela canınız çok fazla tatlı istediğinde bir kase dolusu çilek yiyebilirsiniz.Çileklerin üzerine bir tatlı kaşığı pudra şekeri de dökerseniz tatlı yemiş kadar olursunuz ayrıca çilek tokluk hissi de verir.Buraya bunları yazarken hala acaba akşama çikolatalı kek mi yapsam diye düşündüğüm için de kendimden utanıyorum :)

diş sancısında bebeğinizin fişini çekin :)

zaten yalnız kalmayı sevmeyen bu durumda öfkelenen ağlayan bir bebeğiniz varsa birde diş huysuzluğu eklenince vay halinize..kucağınızda bile bas bas bağıran,konu komşuyu merakta bırakan bir bebek oluveriyor.Ah birde evde tekseniz,rabbim kollarınıza derman versin..
muhakkak ki en uslusundan en yaramazına hepsinde bir ağrı yaratıyor fakat benim küçük hamurum çığrından çıktı.. Henüz  4. ayını yeni doldurduğundan diş olarak düşünemedik,eli hep ağzında diye şüphelendik ama yok canım erken filan dedim.

Ah o binbir umutla alınan diş jelleri ve hiç bir halta yaramayışı..Tabi Aras okadar ağlayınca doktora gittik.Ağız iyice sulanmış diş çıkaracak dedi jel yazdı,rahatlatır,jeli sıkın ağzına koyun parmağınızı o ısıracak filan diye gösterdi anlattı sağolsun.
Bende bir rahatlamalar oh ya çaresi varmış neyseki duygusu..Çok uzun sürmedi. Eve gelir gelmez ellerimi yıkadım,jeli sürdüm parmağımı soktum ağzına.Evet damağını benim parmağımla kaşımaktan bir süre hoşlandı ama ne o huysuzlukta gram azalma oldu ne ağlamaların kesilmesi..

15 gün geçmiştir üstünden halen diş çıkarmadık.O öyle çok sancılı bir iki gündü şimdilerde kendi eli hep ağzında kaşıma periyoduna alıştırmış kendini.
Gelelim can alıcı noktaya.O kadar feryat figan,söylenerek ağlamalar,kucaktan hiç bırıkılmama isteği,hepsini 20 cc melisa ile bıçak gibi kestik..Fişi çekilmiş gibiydi .Sağolsun doktor yengem.Aras çok huysuz jel işe yaramadı dediğimde bana melisa otu ver ozaman dedi.Şansım varmış karşı komşumda melisa vardı hatta bi aktarı kıskandıracak kadar çeşit ot vardı.Alternatif tıp :)
Kaynamış suyla demledim otu biraz bekledim sonra biberona 20 cc koyup içirdim ve bi 10 dkk sonra Aras sesi soluğu çıkmayan mayhoş bir hal aldı.Hafif alerjik bir bunyesi olmasına rağmen zararını da görmediğimiz için içtenlikle tavsiye ediyorum çaresiz annelere :)

sizin uykularınızda bizim olsun :)

her uyuduğunda zafer kazanmış gibi hissediyorum.. o isyanlar,söylenmeler,yalvarır gibi gözünü kırpmadan bakması..

Aras daha aramıza katılmadan önce uykusuyla ilgili planlarım vardı herşeyiyle olduğu gibi..
karnını doyurup,altını değiştirip yatıracak başını okşayacaktım o da uyuyacaktı.Öyle olmazsa ninni söyleyerek beşiğinde hafif sallayacaktım oda olmazsa emzirerek uyuturum diyordum.Nasıl uyuyacağından emin olmasamda nasıl uyutmayacağımdan cok emindim,asla ayakta sallamayacaktık..
gel gelelim günde 3 kez ve 1 de gece uyusun diye ayağımda salladığım süreyi tahmin bile edemezdim...

Uyumayı sevmiyor ama uyumadan nasıl dinlenecek nasıl büyüyecek..huysuzuz çok..Rezeneler,papatyalar,melisalar..yok uyumak istemiyor.sallarken yaşananlar da ayrı bişey,kapı çalar açamam,zaten zar zor gözünü kapamış gibi nasıl bırakıp da kapıyı açarım.Susarım su yok yanımda,eyvah kumanda karşı koltukta kalmış,telefon şarjı biterse dünyayla iletişime mola ver..en can alıcısı da habersizce gelen tuvalet ihtiyacı.Aras'ım uyanıp wc gitmek için kalktığımda kaçırdım kaçırcam hissi :)

Ayakta uyuttum hadi bırakayım devam etsin..Öyle bir dünya da yok,neden? çünkü burası havacılar şehri :)
çocuğum dalmış uykusuna hoop bi uçak havalanıveriyor,hadi o açmasa uykusunu,iki,üç,dört derken illa uyanacak..

Ah biraz babasına çekeydi,top atsalar bölünmez o derin uyku..ama huysuzluğu gibi uykusu da bana çekmiş :)
biz şimdi uyuduk,biraz sonra uyanacağız,daha sonra birdaha ve birdaha..
iyi gecelerr.

9 Ocak 2013 Çarşamba

yapmıyorum arkadaş..

sevmediğim birine seviyormuş gibi..
gördüğüm birine görmemiş gibi..
özlemediğim birine özlemiş gibi..
arkasından atıp tuttuğum,ohh dedikodunun dibine vurduğumuz birini görünce can ciğer gibi..
mesafeli olduğum insanlara samimiymiş gibi..
yapmacık yapmacık güler gibi..

herşey çok net.kiminin işine geliyorum kiminin zoruna gidiyorum..tripleniyorlar,durduk yere bi haller..yaş kemale eriyor da akıl her zaman ayak uyduramıyor..

deniyorum ama iyi biri aslında diyorum,zaman geçirip tanısam severim heralde diyorum.birsüre çabalıyorum
yaptığı herşeye ay ne iyi kalpli,ne düşünceli diye yaklaşmaya çalışıp sevesim gelsin diye didiniyorum da boşa...

sevmiyorsam sevmiyorum,seviyor gibi dolanmıyorum.değer verdiğime fikrimi söylüyorum,anlam veremediğime selamda vermiyorum.zorlanmıyorum.. hayatımı kendime kolaylaştırdım sevdiklerim ve sevmediklerim var seviyor gibi olduklarım yok.sevdiklerimle 2 kat eğlenceli zamanlar geçiriyorum çünkü sever gibilerle enerjimi tüketmiyorum.kendimi ele vermeyi,net tavırlarımı,istemediğimi çat diye silip atmayı ,aman ayıp olmasın ya diye düşünmemeyi bencillik bile olsa seviyorum.
hayat bu dangalakta var dungalakta...

gen savaşı..

Bir oğlum oldu..Erkek yapısı diye birşey var incelikten uzak,hassasiyet desen kelimenin tam açıklamasını veremeyecek..Malum babamızda pek duygu içerikli bir bey değil. Hep isyan ederiz düşüncesizliklerinden eşlerimizin yada sevgilililerimizin yada cinsiyeti erkek olan hayatımızdaki kişilerin :)
Anne karnında başlattım klasik müzik dinletmeye,hem sakin olur dediler,o konuda pek verim alamadım gerçi ama duygusallıkta umudum var halen.

Tango müzikleri,solo pianolar ve chopin dinliyoruz oğlumla.Çiçekleri gösteriyorum cici oğlum diyorum.Büyüdükçe farkında olmayı,saçımı kestirdiğimde,yeni bir bluz giydiğimde tepki vermeyi,kırıldığı birşeyi öfkelenmeden söylemeyi öğretebilmeyi hedefliyorum.

Bir genç kızın hayatında iyi biri,beni de çok seviyor ama "öküz" işte napalım denen biri olmasın diye okuyorum araştırıyorum uyguluyorum :) Anlamaya başladıkça süprizler yapmayı öğreteceğim en çok hayatında bir kere bi süpriz yapamayan babasına inat.Kadın ruhundan anlayan bir erkek olacak benim oğlum.Ağladığında partnerine "off şimdi ağlayacak ne var ya?" demeyecek,kadın hassasiyetini kavrayabilecek çözüm odaklı bir adam olacak.. Tabi bunlar benim umutlarım,ağaç yaşken eğilirmiş,şansımı deneyeceğim:)

alışveriş

Söylemesi bile bi ayrı güzel. Söz konusu alışveriş ise kime ne alınacağının önemi olmadan zevklidir ama hele  bir de bebeğiniz için bir şeyler bakıyorsanız tadından yenmez.Minicik ürünler kocaman paralar :) tabi alışveriş kısmının çocuğu sevgili annem halletti sağolsun ben sadece telefonla marka söyledim ara ara beğendiklerimizi aldık bizde vitrin bakarken.Her seferinde elim kız çocuklarının cicili bicili elbiselerine gidip gidip dönüyordu.Ben Aras için de bir süre kız bu çocuk,süpriz olabilir, kordondur diye direttim ama etkili
olamadım :)
Doğup da elime alana kadar hep bir kız çocuğu kadar tatlı olamayacağını düşünmüştüm,yanılmışım.

Alt açma aldık Aras'ımıza,bir tane annem,bir tane de abimler almış,o alt açma faydalı bir ürün ama alt açmaktan başka bir sürü de yere kullandım.bebek arabasına koyduk birini,salona koltugun üstüne birini,anakucagının içine birini..He bir de içlik mi denir artık bilemiyorum ondan bol bol alınmalı ve bulduğunuz yerden ileriki aylar içinde almanızı tavsiye ederim hem cabuk büyüyorlar hem küçükken de büyükkende giydirmek gerekiyor-tabi kış bebeğiyse-.Çocuk büyüdükce o içlikler karaborsaya düşüyor,daha önce oradan aldığınızı iddia ettiğiniz dükkanlar bile uzay mekiğinden bahsediyormuşsunuz gibi  bakıyor.Bebek alışverişinde bol bol 0-3 aylık kıyafetler alınmalı bence..Çok alma kızım cabucak büyüyor,hediyede gelecek ona bir sürü laflarına aldırış etmeden.. Hediyeler evet geliyor tahmin edilenden de çok bereketli oluyor bebek ama büyük alınıyor ve çocuk öyle dendiği gibi bir anda kocaman olmuyor.Evet gelişimleri hızla ilerliyor çok şükür ama 3 ayda az bir süre değil kıyafet canavarları için.. Ya kusar,ya bezi taşar,ya terler ya da ilk ayların vermiş olduğu -buldumcuk- psikolojisiyle aman üşümesin aman temiz giyinsin derken bol bol kıyafet değişilir durur..

Bir de sallanır beşik alındı yatak odasına yanımıza koymak için sağ olsun 40 gün yattı içinde tabi hiç uykuyla arası olmayan bir bebek olduğunu düşünerek yattı demek ne kadar doğru olur bilemedim :) Henüz küçücükken bile size istediğini yaptırabiliyor.Ben uyutup beşiğine koyuyorum o uyanıyor,alıyorum tekrar uyutup koyuyorum tekrar uyanıyor bu onu kendi yatağıma koyana kadar sürüp gidiyor..Oysa hep yanımda yatırmayacağım ki odasına çabuk alıştırabileyim diyordum.

İkili takımlar alt üst olarak ev içinde giydirmek için daha ideal çünkü altını değiştirirken kolaylık ve daha az üşürmü düşüncesi.Tulum ise dışarısı için uygun bir tarafı açılır derdi olmuyor.Bir de bebek çantaları çok büyük icat :) ben almamıştım başta gerek duymadım koymam diye düşündüm ama battaniye sarılmış bebek kucakta pek içi rahat bi şekilde taşınmıyor,battaniye kayabiliyor açıldı açılcak stresi ve çocuk uyuyamıyor rahatça.Çantayı eltim teklif etti kızınınkini verdi koyduk Arası içine hem sıcak olduğunun rahatlığı,hem rüzgar almadı yüzü hemde uyuyuverdi arabanın tıngırtısında. Tavsiye edebilirim annelere.Gel gelelim ki o puset.bebek arabası alırken pusetli beğendik ve puseti 1-2 kez anca kullandık.İyi bir markadan güzel bir araba beğendik aldı teyzemiz hediye olarak ama fiyatı 2 ye katlayan o sevgili puset bana çocuğu rahat ettirir hissi vermedi hiç gel gelelim Aras da pek içinde durmadı bakalım bundan sonra durur umarız.

Ben ilk çocuk heyecanıyla herşeyin markasına özen verdim başta ama kaliteli ürünler pazarda da olabiliyor bazı güzel markalar pazarda dükkan fiyatlarından daha uygun satılıyor.Bebeğinize yapacağınız bol alışverişte pazara göz gezdirin derim :) Bir de adını bilemiyorum ama polar gibi yumuşak kumaşlı 4 tarafı çıtçıtlı ve fermuarlı kısmı olan battaniyeler de çocuğunuzun kendi üstünü açamaması,sarıp sarmalanması için çok kullanışlı.Alınması gerekenler hiç bitmez,iyi alışverişler :)

hayatımız yeni bir nefes,yeni bir anlam kazandı..

kokumla uyuyan minicik bi parçam..

Hamileliğimi ilk öğrendiğim zaman doğrusu sadece hamileyim diyordum oyle bir hislere kapılmamıştım ne olup bittiğinden habersiz benim bir çocuğum olacak düşüncesinin heyecana bile henüz dönüşmediği sürekli hastaneye gidip korkarak tahliller yaptırdığım günlerdi..şimdi onu yeniden alıp içime sokasım geleceğinden habersizdim :))

Annem kıpırdadığında ne hissettin diyordu bilmem içimde bişey büyüyor ama pek bi hissim yok ona karşı henuz demiştim de bana ruhsuzsun demişti.Aras pek hareketli bir bebek değildi 7. aydan sonra karnımdaki kımıldamaları insanı heyecanlandırır hale geldi yoksa ben ruhsuz sayılmazdım.o minik kıyafetler,a o da lazım olur,netten bakalım bebek ihtiyaçları nelermiş,odasını nasıl yaptırsak ve nasıl doğurmayı düşünüyorsun sorusuna normal! doğum yapacağım dediğim günler bi anda geçiverdi..- bir ara alınanların hangileri boşa onları paylaşacağım- 38.haftadaydım sancının S si yok tabi ben artık küstüm Aras'a,gelmiyor bekletiyor diye acele ediyor bi yandan da normal doğurcam dedim-dedim ama-ben nasıl doğurcam  ya :S korkusunu dile bile getirmeden bastırmaya çalışıyordum..ilk orada Aras beni anladı ve duruma el attı..

akşamüstüydü,eşim iş yerinde,karnım kasıldı sanki bi an,bir süre bekledim ama değişiklik olmadı şimdi Aras'a bakınca anlıyabiliyorum o an aldığı pozisyonu çünkü yine ağlayıp onu almamı istediği ve beklettiğim zamanlarda kendini sıkıyor poposunu dışa başını geri atarak kasıyor..Aradım Ünal'ı geldi hastaneye gittik nst bağladılar hemen kalp atışları bir süre duyulmadı hemşire epey o cihazla karnımda aradı durdu derken duyuldu ama yavaşlamıştı sonra normale döndü gibi,muayene edeceğiz dediler korktuğum başıma gelmişti derken o anı da atlattık gitti.Bir saat nst de kaldım kalp atışları bi ara yavaşlıyor sonra düzeliyordu.doktor hastanede kalmamı yavaşlamanın arttığı zaman hemen sezeryanla alacaklarını aksi halde sabah erkenden ameliyata alacaklarını söyledi.kalmadım hastanede kendini kasınca anlayabiliyorum gelirim hemen dedim zaten saat geç olmuştu 6-7 saat sonra hastaneye geri gelecektim,Hemşire de madem gitmek istiyorsun git ben burada olacağım hemen gelirsin doktoru ararız deyince eve döndük..Abdestimi aldım,kuran okudum -insan ürküyor tabi-Allah'a bir kez daha çocuğumu sağlıklı ve sağlıkla kucağıma almamı nasip etmesi için dua ettim..
Sağlıkla geldi oğlumuz.Sanırım anlamıştı annem doğuramayacak panik yapıyor bu işe bir el atayım dedi ve geliverdi..